Yaşam

Ekonomi Filmini Çektiler: Yapımcılar Bakanlık Desteğini Nereye Yatırdı?

80’li ve 90’lı yıllarda enflasyonun ahlaki bir sorun olduğunu bilen yeni nesil, 2021’den bu yana yaşananları, o dönemde sosyal medya veya iletişim kavramları bu düzeyde gelişmediği için de yaşıyor. Enflasyonun artmasıyla birlikte artan ‘fırsatçılık’ kavramı aslında ahlaki bir meseledir. Yüzde 300 zam isteyen sahipler, sıfır fiyattan satılan arabalar, her pazarda başka fiyattan satılan eserler gibi durumlar fiyat belirsizliği ile manipülatif bireylere alan açıyor. Bunların dışında duyunca şaşırdığımız alanlar da var. Örneğin, film yapımcıları.

2021 yılının sonunda dolar/TL’deki yükselişin hızlanmasıyla birlikte aslında yükselenin doların değil, TL’nin değer kaybettiğinin anlaşılması uzun sürmedi.

Para birimindeki değer kaybının neden olduğu enflasyon artışı, birçok insanı servetini korumaya itti. Özellikle varlığa sahip olmayanlar, bulabildikleri ucuz finansman ile içgüdülerinin tetiklediği kısa vadede en karlı gördükleri yatırıma yöneldiler.

Sinema bölümü pandeminin etkisini azaltmaya çalışırken bir yandan da dijital mecraları kullanarak eski günlerini yakalamaya çalışıyor.

Yeni Şafak’ta yer alan bir habere göre sinema yapımcıları, döviz kurlarından en çok etkilenen departmanlar arasında yer aldığı için yatırım konusuna erken adapte olmuş görünüyor.

Bakanlık tarafından filmlere verilen eklerin yatırıma dönüştüğü görüldü.

Özellikle bağımsız sinemacıların çıkışına esas olan Kültür ve Turizm Bakanlığı her yıl yaklaşık 40 sinemaya destek veriyor ve yaklaşık 1-1,5 milyon takviyenin yarısından fazlası geri ödenmiş durumda.

Haberde, bu geri ödemelerin bir kısmının 4 yıl boyunca verilen takviyeleri filme çeviremediği iddia edilirken, bir kısmının da parayı yatırıma yönlendirdiği ve karı aldıktan sonra geri ödediği belirtildi.

4 yıllık süreçte film çekmek yerine alınan takviyelerin dolara, Bitcoin’e ya da gayrimenkule yatırıma yönelik olduğu iddia ediliyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği bilgiye göre 2022 yılında 37 sinemaya takviye yapılırken, 4 sinemanın vizyon beklediği, 1’i ödenmiş, geri kalanının ise hazırlık aşamasında olduğu belirtildi.

2021 tabanının 44 olduğu, 10 sinemanın vizyona girdiği, 4 sinema iadesinin yapıldığı bir ortamda 30 sinemanın akıbeti belirsizliğini koruyor.

2020 yılında 47 sinema baz alınırken 13 sinemanın vizyona girdiği görülüyor. 2019, 2018 ve 2017’de farklı bir durum yok.

Önümüzdeki dönemde finansal okuryazarlığın arttığı ortamda ekonomi konulu sinemaları izleme şansımız da artıyor gibi görünüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu